Tatsuya Ichihashi, Lindsay Ann Hawker adlı İngilizce öğretmenini öldürdükten sonra adı tüm Japonya’da ve dünya çapında yankı bulan, aranan bir suçlu haline geldi. Lindsay, İngilizce’yi ikinci dil olarak öğretme amacıyla Japonya’ya taşınmıştı. Ancak bu hayali, Ichihashi’nin canice saldırısı sonucu sonlanmış oldu. Konu Japonya’nın dikkat çeken polisiye olgularından olsa da, belki de en çarpıcı ve dikkate değer bölüm, Ichihashi’nin plastik cerrahi operasyonlarıyla yüzünü kesinamen değişkenrmesi ve polisten kaçmayı başarmasıdır. Bu, olgua bir nevi kedi-fare oyunu yüksekliku katar. İstikrarlı bir biçimde takip ve yakalanma endişesi, Ichihashi’nin yüzünün sürekli değişmesi ve bu sayede kimliğini gseyretmekmesi, sinematografik bir eleman olarak oldukça dikkat çekiyor. Bu olgu, Japonya’da ve dünya genelinde kocaman yankı uyandırdı. Medyanın yoğun ilgisi nedeniyle Ichihashi’nin olguı ve Lindsay Hawker’ın trajik ölümü, halkun bilinç altına kazındı. İşlenen bu vahşi suç, benzer vakitda İngilizce öğretmenlerinin canlı olmakm koşullarının ve güvenliklerinin yeniden değerlendirilmesini de gündeme getirdi. Nihayetinde, Ichihashi’nin suçunun ve kaçışının hikayesi, bir sinema eleştirmeni olarak bakıldığında, gerilim ve drama yönünden oldukça zengin. Bunu, bir sinema kitap yazısıi senaryogöstermea dökme fikri bile, seyretmekyiciyi ekrana kilitleyecek kadar çarpıcı gerekebilir. Ancak burada en önemli unsurlardan biri, Lindsay Hawker adlı kurbanın kıssasının doğru ve duyarlı bir şekilde yorum etılmasıdır. Bu trajik hikaye, asla unutulmamalıdır.